1985’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan Kapadokya, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri’yi içine alan bölgede, bundan yaklaşık 60 milyon yıl önce, Erciyes Dağı, Güllü Dağı ve Hasan Dağı’nın yarattığı volkanik arazinin küllü ve yumuşak tabakasının, milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve yağmur suları ile aşınması sebebi ile oluşmuştur.
Kaynak: Mantas August on Unsplash
Türkiye’nin en büyük ve en önemli acık hava müzelerinden biri olan göreme açık hava müzesi, manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir.
Bu bölge Hıristiyanlık tarihinde önemli bir kişi olan Kayseri Piskoposu Aziz Basil tarafından 4. yüzyılda bir dini eğitim ve düşünce merkezi olarak kurdurulmuş. Müzeyi gezerken, dışardan gördüğünüz kayaların içine oyulmuş bloklarda o dönemin insanları, manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler, mutfaklar ve yaşam alanlarında manastır hayatına yaklaşık 1000 yıl kadar devam etmişler.
Kaya blokların arasında gezerken yer yer daralan ve eğilerek yürümeniz gereken geçiş kapıları mevcut. Bu kapıların nereye ve nasıl yeni bir kaya bloğuna açılcağının gizemi ise keşif meraklısı gezi severlere heyecanlı anlar yaşatıyor.
Göreme Açık Hava Müzesi'nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır.
Kaynak: Kaan Kosemen on Unsplash
Aksaray iline bağlı olan ve 18 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en büyük kanyonları arasında adından söz ettiren Ihlara Vadisi, asırlar önce o zamanlar bir yanardağ olan Hasan Dağı’nın püskürttüğü lavlar ile oluşmaya başlamış.
397 basamak inerek ulaşılan vadide misafirleri zorlu bir parkur bekliyor fakat vadi o kadar huzurlu ve güzel ki yorgunluğunuza değicek doğal bir ortam sizleri bekliyor.
Tam ortasından gecen Melendiz Çayı’nın sesi, kusların cıvıltısı, ağaçların yeşili, insana terapi gibi geliyor. Yer yer insanların azaldığı bölgelerde, kendimizi asırlar önce orada yaşamını sürdüren medeniyet insanları gibi hissedip ne kadar huzurlu bir doğal ortamda yasamlarını sürmüşler diye düşündük.
Kapadokya bolgesinde sıkca rastladığımız kayalara oyularak oluşturulmuş sayısız yaşam alanı, farklı dinlere ait tapınaklar ve mezarlar burada da bulunmaktadır. Tabelalarını takip ederek hepsini ziyaret etmek mümkün.
Belisırma bölgesinde, Melendiz Çayı’nın üzerine kurulan çardaklarda çayda yüzen ördekleri izleyerek yapacağınız mola ile yorgunluğunuzu atarak vadinin doğal güzelliklerini gezmeye devam edebilirsiniz.
Keyif ve huzur veren Ihlara Vadisi gezisinin ardından, 397 basamağı gerı çıkıcak olmak zorlu bir parkur gibi gözeksede,yukarıya tırmandıkca manzarayı birde o seyirden izlemek keyif verdiğinden parkuru yavaş yavaş cıkarak ve muhteşem doğal görüntüyü içimize sindirerek tamamlıyoruz.
Kaynak: Lubov' Birina on Unsplash
Kapadokya’daki birçok vadiyi, Kılıçlar Vadisi, Güllüdere Vadisi, Kızılçukur Vadisi, Çavuşin Kasabası, Aşk Vadisi, Paşabağ, Uçhisar, Güvercinlik Vadisi ve Devrent Vadisi gibi ATV turları ile hızlı şekılde görme imkanı buluyorsunuz.
Yüzünüze çarpan rüzgar, midenizde atvnin hızıyla ortaya çıkan adrenalin duygusu ile Kapadokya’nın eşsiz manzarasını seyrederek dolaşmak çok keyifli bir deneyim sunuyor.
Vadilerde gün batımı veya gün doğumu saatlerine denk gelirseniz harika manzaralar ve cok özel fotoğraf kareleri yakalıcaksınız.
Bu gezilerin süreleri ise 1 saatten başlayıp, 2, 3 ve 4 saate çıkabildiği gibi yarım gün veya tam gün olarak ATV kiralayan acenteler de var. Sezonlara göre değişiklik göstermekle beraber ortalama fiyat 175 TL ile 200 TL (iki saatlik tur) arasındadır.
Bir tesadüf eseri 1963 yılında bulunan ve 1967 yılında ziyarete açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde II. yüzyılda Roma zulmünden kaçıp Mezopotamya üzerinden Kayseri’ye, oradan da Kapadokya’ya gelen ilk Hristiyanların yaşadığı biliniyor.
Girdiğiniz anda soğuk esrarengiz ve ürpertici havası ile sizi karşılayan, gri renkli taş duvarları olan bu yeraltı sehri, adını 60-70 metre derinindeki 52 içme suyu kuyusundan almış.
4 kilometrekarelik alanın sadece 2,5 kilometrekarelik 8 katı temizlenip ziyarete açılmış. Ziyarete açılan 8 katın derinliği 50 metreyken, tüm katlarının temizlenmesi halinde derinliğin 85 metreyi bulacağı ve kat sayısının 12-13’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
Tüneller, gizli gecitler, yeri geldiğinde sadece tek kişi geçilebilecek kadar dar olan yolları ile Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde, o dönemlerde o insanların bu kadar uzun zaman dışarı çıkmadan nasıl burada yaşadığını bizlere sorgulatıyor.
İçeride ahır, mutfak, şaraphane, oturma odaları, Misyoner Okulu, haç şeklindeki kilise, günah çıkarma alanları, mezarlık sizleri bekliyor.
Kaynak: Kayra Sercan on Unsplash
Kalenin zirvesinde Güvercinlik Vadisi’nden, Avanos’a doğru tüm vadiler, Ortahisar Kalesi, Göreme Beldesi, Göreme Açıkhava Müzesi, Kılıçlar Vadisi, Kızılçukur, Güllüdere, Çavuşin, Boztepe, Aktepe, Avanos, yani bütün Kapadokya hatta Erciyes ve Hasan Dağı’nın birlikte görülebileceği tek yerdir.
Roma döneminden beri oyularak içine çok sayıda oda, ev, sığınak, depo, sarnıç, mezar, mahsen, yapılmış, Arap akınlarına karşı önemli bir savunma noktası olmuştur. Hem bir gözetleme kalesi hem de savunma kalesi olarak kullanılmış
Kaynak: Mehmet Turgut Kirkgoz on Unsplash
Sinasos’un biraz aşağısında “Aravan Evi”nde tandır yemekleri,kurufasulye, bahçeden doplanan yapraklarla sarılan enfes dolmaları tadabilirsiniz.