Bursa, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olmasından mütevellit tarihi dokusuyla, uludağa ev sahipliği yaptığından kış turzmi ile, han ve hamamları,kervansaray ve camileri ile, şirin köyleri, kestane şekeri, ipeği ve enfes iskenderi ile oldukca ilgi gören bir şehir aynı zamanda Türkiye’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4. büyük şehridir.
Geçmişin izlerini taşımasından dolayı, şehrin içinde kavak ağaçlarının arasından yürürken manevi bir hava içimizi kaplıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun hatıralarını heryerde görebiliyoruz, ilk padişahlarımızın türbeleri ve kıymeyli camilerimizi ziyaret ederken, bu şehrin daha sakin,huzurlu ve daha şehirleşmemiş halini, asırlar öncesini, kafamızda tahayyül etmeye çalışarak ve daha da özümsüyerek karşınlıyoruz tüm şehri.Bu şekilde sizler için notlar alarak önemli yerlere değinerek bir günde nereleri gezebileceğinizi derledik.
Source: somuncubabaturbesi.com
Gerçekten adımınızı attığınız anda çok başka bir mabed karşılıyor ve sizi farklı duygulara sürüklüyor.Tüylerinizi diken diken edecek kabe örtüsü, müthiş hat yazıları ve mimarisi ile bu caminin atmosferi çok başka, çok yoğun ve çok ruhunuza dokunan cinsten.
Osmanlı Devleti'nin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezid tarafından 1396-1399 yıllarında yaptırılan eser, Bursa’nın en önemli camileri arasında yer alıyor. Evliya Çelebi'nin, "Bursa'nın Ayasofya'sıdır. Bütün camilerin ulusudur" ifadesiyle anlattığı Ulu Cami, büyük alimlerin eserlerinde Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî, Mescid-i Aksa ve Şam'daki Emeviye Camisi'nin ardından beşinci ziyaret edilmesi gereken mabed olarak biliniyor.
Caminin minberi Ustası Hacı Muhammed bin Abdülaziz İbnü'd-Dakki tarafından ceviz ağacından yapılmış olup, Kur'an-ı Kerim'deki ayet sayısına denk gelen 6 bin 666 adet parçadan meydana gelmesi oldukca dikkat çekici özelliklerinden. Minberin yüzüde güneş ve galaksi sisteminin tasvirleri yer alıyor.
Hat sanatı ile de dikkat çeken cami de, sure, ayet, Ayet'el-Kürsi, hadis, Esma'ül-Hüsna yazıları, Allah'ın ve Hazreti Muhammed ile İslam büyüklerinin isimleri yer alıyor.
Hutbe’nin sağ tarafında yüksekçe bir yere asılan siyah örtü, Kabe kapısının örtüsüdür. Mısır'ın fethiyle elde edilen kutsal emanetlerle birlikte Yavuz Sultan Selim tarafından Bursa Ulu Cami'ye hediye edildi.
Yeşil semtinde bulunan bu cami, 1419 yılında, Çelebi Sultan Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Caminin en belirgin ve önemli özelliklerinden biri, caminin büyük bölümünün iç duvarlar, tavanlar, mahfiller ve geçiş eyvanlarının tümünün çok güzel çiniler ile kaplı olmasıdır. Camideki çini işçiliğin en dikkat çeken alanlarından biri de on geomerik motiflerle çiçeklerin yer aldığı mihrabıdır.
Pencere kapakları devrin ahşap işçiliğinin güzel bir örneğidir ve üstlerinde işlenmiş yazılar bulunmaktadır.
Source: VikiPicture, CC BY-SA 3.0, via Wikimedia Commons
Bir zamanların yangın kulesi olan Tophane Saat Kulesi şimdilerde Bursa’nın simgelerinden biri haline gelmiş ve turistlerin uğrak mekanı olmuştur. Osmangazi ve Orhan Gazi Türbeleri’nin de bulunduğu, Osmanlı Tophane Parkı’nın içinde, eski adı “Meydanı-ı Osmaniye” olan Tophane Meydanı'ndadır.Bu meydanda Bursa’nın en güzel manzaralarından birini görebileceğinizi şimdiden belirtelim.
Source: bizevdeyokuz
Eski Osmanlı evleri, arnavut kaldırımları, yaşanmışlıkları,efsaneleri ve tarihi ile oldukca ilgi çekici bir köy…
Bursa’nın “UNESCO Dünya Miras Listesi”ne girmiş, merkezden sadece 13 km uzaklıkta bulunan, yerli ve yabancı turistin birarada bulunduğu, otantik ve şirin bir köyü Cumalıkızık.
Gezinize, yapacağınız sağlıklı ve organik köy kahvaltısı ile başlamanızı tavsiye ederiz. Köyün yerli teyzelerinin ellerinden yiyeceğiniz patatesli,peynirli veya ıspanaklı gözlemeler,ev yapımı reçeller, mis kokulu ekmekler ile midenizi şenlendirebilirsiniz.
Köyün dar sokaklarını arşınlarken zamanda yolculuk yapıyormuş hissine kapılarak, sanki çok zaman önce bu köyde yaşayan bir yerli gibi hissediyoruz kendimizi. Sokaklar sakin, tavuk ve horoz sesleri doğaya karışıyor.Bursa’nın merkezinde bulunan hareketli ortamdan sonra buranın tezat hali insana çok iyi geliyor.
Köyün girişinde bulunan ve dolaşırken ara sokaklarda da görebileceğiniz hediyelik eşya satan tezgahlardan küçük gezi hatıraları alabilirsiniz.
Ayrıca haftasonu kalabalıktan dolayı biraz daha az keyif duyabileceğinizi şimdiden belirtelim, popülaritesinin yükselmesi ile haftaiçi olan sakinliği malesef haftasonu bulamayabilirsiniz.
Source: bursageziyorum
Uludağ yolunda görebileceğiniz meşhur İnkaya Çınarı, tam 600 yıllık bir geçmişe sahip. Çınar, ismini bulunduğu köyden alıyor. İnkaya köyü aynı zamanda imparatorluğun da ilk köylerinden biri.
Çınarın yüksekliği 35 metre, çapı 3 metre ve toplam 13 ana kolu bulunan ağacın çevresi ise 9 metredir. Bu değerli çınar ülkemizin en yaşlı ağaçlarından sayılıyor.
Koca bir imparatorluğun tarihine şahitlik eden bu yaşlı çınarın gölgesinde, çayınızı yudumlayıp, dev çınarın nelere şahit olmuş olabileceğini tahayyül ederken, bu noktada dinlenmek keyifli olucaktır.
Source: Ilker Simsekcan on Unsplash
Şef Ömür Akkor'un iki arkadaşı ile Bursa Nilüfer’de açtığı, kültürel lezzetleri, tatlıları, ambiansı ile güzel bir mekan olan “Zennup 1844”e giderek kendinizi şımartabilirsiniz.